Gazeteci Mithat Sayar “BAĞCILARLI OLMAK SUÇ DEĞİLDİR!”

Gazeteci Mithat Sayar"BAĞCILARLI OLMAK SUÇ DEĞİLDİR!" başlıklı analiz ve araştırma yazısı kaleme alarak Bağcılar üzerine yapışmış kara propaganda ve algılara meydan okudu. Çözümününde herkesin sorumluluğunda olduğunu yazdı.

BAĞCILARLI OLMAK SUÇ DEĞİLDİR!

Bağcılar’ın yüz yılı aşkın tarihinde, özellikle doksanlı yılların içerisinde iki binli yıllarda üzerine yapışmış kendi ile bağdaşmayan kara leke olarak duran algıyı yok etmek biz Bağcılar’ın her bir ferdinin görevidir. Bu görev sadece Bağcılar’da yaşayanlara değil, onu yönetenlere, bürokratlara, STK’lara, spor kulüplerine, siyasi partilerin temsilcilerine, mahalle muhtarlarına, ilçede yayın yapan medya kuruluşlarına kadar herkesin sorumluluğudundadır.

Bağcılar’ın ismini karalayanlar veya bu yönde algı yapanlar o dönemde bellidir. Ulusal medyanın merkezi konumunda bulunduğu için Bağcılar, en ufak yağmurda, afette, felakette, yangında, sokak olaylarında, adli olaylarda üzerine atılan kara lekeyi bir türlü çıkaramamaktadır.

Bağcılar’ın suç oranları diğer ilçelere göre çok çok aşağıda olmasına rağmen kara leke gibi yapışan bu algı bir türlü kırılamamaktadır. Özellikle son dönemlerde yaşanan adli olaylar, Bağcılar traşı, Bağcılar oturuşu vs vs gibi sözüm ona sosyal paylaşım mecralarının etkisi ile de üzerine yapışmış algıyı yırtıp atamamaktadır.

Türkiye’nin her hangi bir şehrinde İstanbul Bağcılar’da yaşadığınızı söyledğinizde insanların size bakış açısı bile değişmektedir. Olumsuz bakış açısının nedeni geçmişte ulusal medyayken günümüzde de sosyal paylaşım mecraları olmuştur. Hatta hatta bu bakış açısını körükleyen bir takım fenomenler bunda etkilidir.

Gerçekten Bağcılar bunu hak ediyor mu?

İşin aslı Bağcılar algılarla oluşturulduğu gibi yaşanması zor bir ilçe mi?

Göbeğini kaşıyan insanların yaşadığı bir şehir mi?

Sokakları suçtan geçilmiyor mu?

Bağcılar öncelikle bu kara lekeyi hak etmemektedir. Bahsedildiği gibi sokakları suç örgütlerinin etki alanında değildir. Suç oranı İstanbul’da tüm diğer ilçelere göre düşüktür.

2025 yılı 9 aylık suç sayılarına göre karakol sıralamalarına baktığımızda 53 karakol içerisinde Bağcılar Polis Merkezi Amirliği 1994 suç sayısı ile 39.sırada yer alırken, Güneşli Polis Merkezi Amirliği 1880 suç sayısı ile 49.sırada yer alıyor. Dokuz aylık veriye göre Bağcılar’da toplam suç sayısı 3874 iken Esenyurt ilçesinde 12566, Pendik ilçesinde 8005, Gaziosmanpaşa ilçesinde 7926, Kadıköy ilçesinde 6422, Arnavutköy ilçesinde 6002, Küçükçekmece ilçesinde 5305, Sultangazi ilçesinde 5065, Avcılar ilçesinde 4838, Beylikdüzü ilçesinde 4574, Kartal ilçesinde 4533, Bahçelievler ilçesinde 4369, Beyoğlu ilçesinde 4289, Esenler ilçesinde 4136, Ataşehir ilçeinde 4126, Şişli ilçesinde 4017, Ümraniye ilçesinde 3760, Büyükçekmece ilçesinde 3174, Zeytinburnu ilçesinde 3075, Eyüpsultan ilçesinde 2581, Beşiktaş ilçesinde 2273, Tuzla ilçesinde 2241, Maltepe ilçesinde 2041, Bayrampaşa ilçesinde 1994, Güngören ilçesinde 1970, Bakırköy ilçesinde 1930, Sancaktepe ilçesinde 1905, Kağıthane ilçesinde 1867 ve Fatih ilçesinde 1849 suç işlenmiştir.

Nüfus oranını da düşünürsek Bağcılar sıralamada çok çok geride olduğunu görüyoruz. Genel sıralama da dokuz aylık rapora göre 16. sırada yer alıyor. Nüfusa oranladığımızda bu sıralama otuzlu rakamların altına kadar düştüğünü görüyoruz.

İşte bu sebeple kara leke gibi Bağcılar’ın sırtına yüklenen bu kamburdan hep birlikte kurtulabiliriz. Bağcılar algılarda ki gibi değil, yaşanabilir bir şehirdir. Algıyı değiştirmek, Bağcılarlı olmayı benimsetmek, kültürün, sporun, mizahın, sanatın merkezi olmasını sağlamak yetkililerle birlikte hepimizin görevidir.

İşte el ele verelim, Bağcılar’ın marka değerini yükseltelim. Yaşadığımız bu şehre değer katacak olan yine biz Bağcılar’da yaşayan Bağcılarlılarız.

Not: Yazımı kaleme aldıktan sonra bir veri daha elime ulaştı. Onu da sizlerle aşağıda paylaşıyorum.

Mithat SAYAR