SİYASET TERCİH YAPACAK YA “BEN” YA “BİZ” KAZANACAK
Hayatın içerisinde hepimizin karşılaştığı bir insan tipi vardır. “Ben olmazsam olmaz” düşüncesine mahkum olmuş, teşhisi koyulmamış bir hastalığa yakalanmış insan tipleri ile sürekli karşılaşırız.
Yakalandığı bu hastalığın farkında olmayan bu tip insanlara toplum içerisinde “bencil” denir. Bu tipler kendilerinden başkasını düşünmezler. “Bencillik, gözüne takılmış ayna gibidir. O gözler nereye bakarsa baksın kendinden başka birini görmez.” sözünün ifade ettiği gibi hep ben diyenler çevrelerine kapalı, eleştirileri duymayan, söylenenlere kulakları sağır, yaşananları görmeyen, olaylara kör ve haksızlıklara dilsiz, konuşma yetenekleri kendi menfaatleri dışına çıkmayan “bencillik” hastalığına kendini kaptırmış ruhaniyte duyguları kararmış olduğunun farkına varamazlar.
Toplumların, kitlelerin içerisinde var olan “bencil” tipler yine insanoğlunun varlığından bu yana var olan “siyaset” içerisinde de vardır. Siyaset yaparken “ben olmazsam” bu parti yürümez, kitleleri harakete geçiremezler, falanca toplum “benim peşimden gelir”, oraya ben aday olayım, buraya ben aday olayım gibi gibi pek çok ruhsal sorun haline getirilen bencillik bir hastalıktır. Teşhisi tıbben koyulmuş olsa bile insanın kendisinin koymadığı bir ruhsal hastalıktır.
Mart 2024 yerel seçimleri için geri sayım başladı. Kimisi belediye başkan aday adayı, kimisi meclis üyesi aday adayı olduğu bir süreç yaşıyoruz. Merkezine insanı ve toplumu koymayan “bencillik” hastalığına kapılmış nice yüzler, nice siyasetçiler topulumun kabul görmediği, görmeyeceği şekilde “ben olmazsam” düşüncesi ile siyasi hamleler yapmaya devam ediyorlar.
Hep ben diyenlerin kendilerinden başkasına yararı dokunmayacağı gibi topluma faydası olmayanın bir siyasi partiyede, belediye çalışmalarına da katkısı olması düşünülemez.
Hep ben diyenler “Bencillik, insanların gözlerine perde çeker ve insanlar birtakım belirsiz anlaşmalarla hem kendilerini hem de başkalarını aldatırlar.” sözünde ki gibi siyasileri aldatabilirler, çevrelerini kandırabilirler ancak toplumu aldatamaz ve kandıramazlar. Siyaset bu yükten kurtulmalıdır. Bencil insanları içinde öğütmelidir. Ben diyen değil biz diyen kişilerin topluma hizmet etmesinin önünü açmalıdır.
Benciller karşınıza her türlü maske ile çıkabilirler. Bir bakarsınız bir arkadaş gurubunda arkadaş olarak, sivil toplum kuruluşunda yönetici olarak, siyasi partide yönetim kurulunda, belediye meclisinde meclis üyesi olarak, mahallede muhtar olarak karşınıza çıkarlar. Toplum adına hizmet ettiklerini iddia ederler. Ancak kendilerinden başka hiç kimseye bir fayda sağlamazlar.
Mart 2024 yerel seçimlerinde siyasi partiler listelerine yazacakları isimlerin bugüne kadar yaptıklarını, toplum nezdinde karşılıklarının ne olduğunu iyi analiz etmelidirler. Ya bencillik kazanacak ya da sağduyu kazanacak. Ya kişisel ihtiraslar kazanacak ya da topluma hizmet etmek isteyenler kazanacak.
Her toplum içerisinde “ben”, “ben” ve yine “ben” diyenlerin olduğu gerçeğini unutmadan “biz”, “biz”, ve yine “biz” diyenlerin var olduğunu da hafızalardan çıkarmamak gerekiyor. Şimdi “biz” diyenlerin, “toplum” diyenlerin çoğalma vaktidir.
News
